SPOREL blog

Olimpik Sporcu Beslenmesi ve Kişiye Özel Sağlık Yönetimi

Zehirsiz Ev & Detoks

Toksinlere maruz kalmayanımız yok,

ama toksik yükü en aza indirmek ve

toksinlerden arınmak için vücudu desteklemek mümkün!

CARROT

Ne yiyip, ne içtiğinizi biliyor musunuz? 

Potansiyel olarak zararlı kimyasallardan tamamen kaçınmak çok zor, hatta imkansız. İnsan sağlığına zararlı olduğu kayıt altına alınmış ve gündelik hayatımızda kullandığımız ürünleri üretmek için kullanılan aşağı yukarı 85.000 adet kimyasal madde var. Bu maddelerin çoğu hakkında sağlık ve güvenlik çalışmaları tamamlanmamış durumda. Zararlı kimyasallara maruz kaldığımız için oluşabilecek sağlık sorunlarını şöyle özetleyebiliriz;

  • Obezite
  • Metabolik sendrom
  • Diyabet
  • Kalp ve damar hastalıkları
  • Alzheimer ve Parkinson
  • Çeşitli kanserler
  • Çoklu sistem şikayetleri (fibromayalji, çoklu kimyasal hassasiyetleri gibi)

En çok maruz kaldığımız toksik kimyasalların başında karbon bazlı sentetik bir madde olan bisfenol A (BPA) geliyor. Günlük hayatta her gün karşımıza çıkıyor. Nelerin içinde bulunuyor? En çok bilineni şüphesiz plasik su şişeleri. Ancak tüm konserve kutularının iç bölümleri BPA ile kaplı. Buna bira kutuları da dahil. Plastik olarak kullandığımız hemen hemen her şeyin içerisinde BPA olma potansiyeli var. Ayrıca tüm paketlenmiş ürünlerin paketlerinde, CD’lerde, diş dolgularında ve sentetik diş materyallerinde, bazı medikal cihazlarda, plastik tabak, çatal ve bıçaklarda, oyuncaklarda ve termal yazar kasa çıktılarında. BPA aynı zamanda çevreyi kirleten bir kimyasal madde bu nedenle doğadaki hayvanlar da BPA’ya maruz kalarak zehirleniyorlar.

BPA

BPA vücudumuza neler yapıyor?

BPA zehirli olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış bir madde. Toksik mekanizmasını vücudumuzun hormonları üzerine etki yaparak göstermekte. Dünyada ‘hormon bozucu’ (hormone distrupter) olarak bilinen 12 toksik kimyasaldan vücudumuz üzerinde en etkili olanı. Bunu sırasıyla arsenik, cıva ve kurşun izliyor. BPA’nın hormon benzeri etkileri var, kimyasal yapay bir östrojen hormonu gibi davranıyor. Her iki cinsi de özellikle anne karnındaki fetüslerin gelişmelerini çok olumsuz etkiliyor. Kısırlık sebebi olabiliyor. Son yapılan araştırmalar BPA’nın etkilerinin hormonal dengeyi bozmakla sınırlı olmadığını göstermiş. BPA’nın aynı zamanda son yıllarda hızla artan obezite, tip 2 diyabet ve ülseratif kolit, Crohn hastalığı gibi enflamatuar bağırsak hastalıklarında da payı bulunuyor.

Amerika Birleşik Devletlerinde yapılan bir araştırma sonucu nüfusun %93’nün vücudunda BPA olduğunu göstermiş. Bu bulgulardan sonra BPA tüm dünyada gıda ambalajlarında ve 2011 yılından itibaren Türkiye’de biberon gibi bebek beslenme gereçlerinde kullanımı yasaklanmış. Bu çok pozitif ve sevindirici bir gelişme olsa da bisfenol A yerine kullanılmaya başlanan bisfenol S de çok masum bir kimyasal değil. Yakın zamanlarda yapılmış olan bir araştırma Amerika Birleşik Devletlerinde nüfusun %80’nin vücudunda BPS de mevcut. BPS’de en az BPA kadar hormon bozucu bir kimyasal madde. Hem de trilyon başına bir BPS molekülü kadar az bir konsantrasyonda da zararlı olabiliyor (Teksas Üniversitesi, Galveston Medikal Bölümü, Profesör Cheryl Watson). Anlayacağınız plastik kullanmaya devam ettikçe hormon bozucuların etkilerinden kurtulamıyoruz. Yiyecek ve içeceklerimizi cam veya gıda sınıfı metaller kullanarak tüketmek hormon bozucuların etkisini en aza indirmenin en pratik yolu.

Zaman zaman, SPOREL be well’de Zehirsiz Ev’in kurucusu Mercan Yurdakuler ile, toksik yükü azaltmanın yollarını konuştuğumuz ve aynı zamanda Toksikoloji uzmanı Emine Sporel Özakat’ın tariflerle desteklediği toksinlerden arınma yollarından da bahsettiğimiz ‘Zehirsiz Ev’ atölyeleri düzenliyoruz.

2 Zehirsiz ev 5 mayis 2018

Toksinlerin bizi şişmanlattığını biliyor muydunuz?

Maruz kalmamamız çok zor olan bir başka grup kimyasal ise ‘ftalatlar’ (phthalates). Bunlar da plastiklere esneklik, saydamlık ve uzun ömür katan kimyasallardan. Tıpkı BPA ve BPS gibi maruz kalmak hemen hemen imkansız, çünkü ev temizlik ürünleri, medikal cihazlar, çeşitli yapıştırıcılar, çocuk oyuncakları, boya badana ürünleri, vinyl ev ürünleri, makyaj, oje ve kremler gibi kozmetik ürünler, üzerimize sıktığımız parfümler, hatta likid sabun ve şampuanlarda bile ftalatlar olabiliyor. Ftalatları yiyeceklerden alabileceğimiz gibi soluduğumuz havadan veya derimizden de alabiliyoruz.

Toksinler doğal toksin arınma sistemlerimizi bozarak çalışamaz hale getirebiliyor ve metabolizmamızı yavaşlatıyor, hatta tamamen bozabiliyor. Hormonal dengemiz alt üst olabiliyor ve yağlanıyoruz. Üstelik bu yağlardan kurtulamaz hale geliyoruz. Bu nedenle toksinlere maruziyetimizi en aza indirmek kadar doğal toksin arınma sistemlerine destek vermek de çok önemli!

Sağlıklı, aktif yaşam ve sporcu performansına bütüncül yaklaşım ile ilgili tüm bilglere;

http://www.sporelbewell.expert ve http://www.sporelbeslenme.com sayfalarından ulaşabilir ve ‘Zehirsiz Ev’ dahil, tüm aktivitelerimizi de SPOREL be well ve SPOREL BESLENME sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz.

‘Zehirsiz Ev’ sağlığınız için katılacağınız en önemli atölye olabilir! Atölyeye katılmak isterseniz sporelbeslenme@gmail.com a mesaj atmanızı rica ediyoruz.

detoks

Bir Cevap Yazın

Please log in using one of these methods to post your comment:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

SPOREL iletişim

0090543 386 6856
%d blogcu bunu beğendi: