Sindirim sistemimiz ikinci beynimiz;
Sindirim sistemimiz adeta bizim ikinci bir beynimiz gibidir. Bu sistemde 100 miyon hem birbirleriyle hem de beynimizle iletişim kuran sinir hücresi (nöron) bulunur. Ağzımızdan başlayarak makatla (anüs) sonlanan sindirim sistemindeki sinir hücreleri tüm bu sistemi bir ağ gibi çevrelemiştir.
Başlıca fizyolojik görevlerini yediklerimizi sindirme, sindirilen yiyeceklerden besinlerin emilimi ve geriye kalan posanın atılımı olarak basitçe özetleyebiliriz ancak çok daha hayati görevleri de bulunmaktadır. Beyin ve beyin kökünden çıkan 12 adet kafatası (kranial) siniri vardır. Bu sinirler baş ve boyun dokularını sinir sistemine bağlamak için oluşmuştur. Bunlar arasından 10. kafatası siniri olan vagus siniri baş ve boyun bölgesi dışına uzanarak tüm sindirim sistemini beynimize bağlar. Vagus en uzun kafatası (kranial) siniridir ve çok önemli görevler üstlenmiştir. Sindirim sistemimizin içerisindeki sinir hücreleri ağı ve Vagus siniri beraberce ‘bağırsak-beyin’ (gut-brain) olarak bilinir ve sindirim sistemimizin ikinci beyin olarak adlandırılması bu sebeptendir.
Bağırsak-beyin ve önemi yeni keşfedilerek, üzerinde yoğun araştırmalar yapılmaya başlanan sindirim sisteminde bulunan faydalı bakteriler (tümüne verilen genel isim, mikrobiyota) ruh halimizi ve kendimizi nasıl hissettiğimizi etkiler. Ayrıca bağırsaklarımız vücudumuzun savunma hücrelerininin %70’ini barındırır. Bağırsaklarda bulunan savunma hücrelerinin büyük bir bölümünün bağırsak-beyin sayesinde beyinle doğrudan bağlantısı vardır.
Bağırsak-beyin ve hormonlar;
Bağırsak-beyin vücudumuzda hem hormon hem de sinir hücreleri arası mesaj (nörotransmitter) olarak üretilen ve kullanılan Serotonin’in %95’inden sorumludur. Serotonin ön beynimizin (forebrain) gelişmesinde önemli rolü olan bir maddedir. Ön beyin zeka, dikkat ve hislerimizle ilgili olan beyin bölgemizdir. Serotonin aynı zamanda limbik sistemin bir bölümü olan hipokampus’tan yeni sinir hücrelerinin canlanmasını sağlar. Hipokampus beynin ‘savaş ya da kaç’ sistemini yönetir, ayrıca deneyimler edinerek bunlardan yeni şeyler öğrenmemizi sağlar. Kendimizi iyi hissetmemiz, ruh halimizin iyi olması ön beynimizin ve hipokampus’un düzenli işleyişine bağlıdır. Tüm bunlar için mutluluk hormonu olarak da bilinen Serotonin’in bir görevine daha ihtiyaç vardır.
Gece olduğunda Serotonin Melatonin’e dönüşerek beynimize gece olduğunun sinyalini verir. Melatonin bitkilerde, hayvanlarda, mantarlarda ve bakterilerde yani tüm canlılarda bulunan ve en eski evrensel hormonlardan biridir. Temel görevi biyoritmi düzenlemektir. Ayrıca kanser önleyici ve yaşlandırmayı geciktirici etkileri de vardır. Serotonin ve Melatonin’in vücudumuzda uyku, açlık ve ruh halimiz gibi en önemli foksiyonları etkilediği ve Serotonin’in %95’inin bağırsaklarımızda üretilip kullanıldığı ve Melatonin’in Serotoninden sentezlendiği düşünüldüğünde bağırsak-beynimiz’in sağlığına neden titizlikle önem vermemiz gerektiği de anlaşılabilir.
Batı tıbbı bağırsak-beynin önemini yeni yeni kavrıyor;
Araştırmalar çağımız hastalıklarının çoğunlukla sindirim sisteminden kaynaklandığı ve diyetimizle birebir bağlantılı olduğu yönünde. Zihinsel ve duygusal stres sindirim sistemini etkileyerek bağırsak-beyin fonksiyonları ve mikrobiyotayı (bağırsaklarımızda yaşayan bakteri kolonileri) olumsuz yönde etkileyebiliyor. Ağzımız, derimiz ve bağırsaklarımızda bizimle uyumlu bir şekilde yaşayan 600’den fazla farklı doğal bakteri olduğu biliniyor. Bu bakterilerin sayısı toplamda kendi vücudumuzu oluşturan hücre sayısının tam 10 katı. Bizimle beraber yaşayan bu çok sayıdaki bakteri kolonisinin dengesi de sağlığımız açısından çok önemli. Faydalı olan bakterilerin sayısının her zaman zararlı olabilecek olanlardan çok daha fazla olması gerekiyor. Denge bozulduğunda yani zararlı bakteriler fazlalaştığında sindirim sistemindeki zararlı bakteriler tarafından toksinler salgılanmaya başlıyor. Bağışıklık sistemimiz, kendimizi nasıl hissettiğimiz ve ruh halimiz negatif etkileniyor.
Prebiyotikler ve probiyotikler;
İyi bakterilerin sayılarını arttırmak için prebiyotik ve probiyotik bakımından zengin beslenmemiz şart!
PREBİYOTİKLER
PROBİYOTİKLER
Akıllı ve bilinçli seçimlerle dolu, sağlıklı ve bol sporlu günler dilerim.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.