Emre Erdoğan 1986 İzmir doğumlu eski bir yüzücü ve su topçu. Şimdilerde masters serilerinde açık deniz yüzüşleri yapıyor. Daha geçen gün Cebelitarık’ı 4 saat 40 dakikada geçti. Hem de koruma kafesi ve herhangi bir donanım olmadan.Emre Cebelitarık boğazını geçen Türkiye’den 2’inci, dünyada ise 502’nci kişi. Habere ulaşmak için tıklayabilirsiniz,
2015 yazında Çanakkale’yi de geçen ve 19 Mayıs’ta Marmaris’te yapılan Aquamasters Uluslararası Açıksu Yüzme Maratonu’nu birincilikle bitiren Emre Erdoğan bugünlerde Manş denizini geçmeye yönelik antremanlarına devam ediyor.
Emre’nin antremanları haftada 3 gün HIT (High Intensity Training, Yüksek Yoğunluklu Antremanlar) ve haftada 3 gün denizde uzun mesafe (6-13km/gün) yüzme antremanlarından oluşuyor. HIT antremanları genellikle dışarıda ve vücut ağırlığını kullanarak yaptığı belli başlı ısınma hareketlerinden ve aşağı yukarı toplam 25 dakika süren döngülerden oluşuyor. Emre yaptığı antremanlar sonucunda oluşan adale yıkımlarının tamamen tamir olabilmesi ve geri kazanım için iki antreman arasında minimum 30 saat olması için özen gösteriyor.
Emre antremanlarına Çeşme yarım adasında devam ediyor. Yüzme antremanlarını bu coğrafyada düz veya dalgalı deniz ve aynı zamanda daha soğuk veya daha sıcak deniz olarak organize edebiliyor. Emre’nin yüzme antremanlarını belirli aralıklarla soğuk deniz yapmasının önemi soğuk deniz suyunun kahverengi yağ depolarını arttırıyor olması. Kahverengi yağ depoları uzun mesafe yüzücülerinin vücut ısılarının düzenlenmesini sağlayan önemli bir faktör.
Haftada bir gün, antreman yok ancak meditasyon ve nefes egzersizleri var.
Emre Erdoğan’ın Manş denizini geçmek için yaptığı antremanlar sonucunda gerekli olan vücut adaptasyonunu sağlayabilmek için beslenmesine, hem yediklerine hem de yediklerinin zamanlamasına çok dikkat ediyor. Belki şaşıracaksınız ama Emre’nin diyetinde makarna, bulgur ya da pilav gibi karbonhidratlara yer yok. Doğal kekik balı, ceviz, fındık, fıstık, taze veya kuru meyveler, zeytinyağ, tereyağ, balığın her çeşidi, et, yumurta, salata, zeytin ve sebzelerden oluşan bir beslenme programı var Emre’nin. Kendisiyle yaptığım söyleşideki notlardan Emre’nin aşağıdaki tablodaki gibi bir makrobesin dağılımı var;
Antremanlarda gereken enerji meyve sebzelerde bulunan sağlıklı karbonhidratlardan sağlanıyor. Günlük tükettiği karbonhidrat toplam 162g civarında, buradan 1.8g/kg/gün karbonhidrat tükettiği hesaplanabilir. Maraton gibi uzun mesafe koşucuları ve dayanıklılık sporu yapanların genelde ağır antreman yaptıkları günler tükettikleri 8-10g/kg/gün karbonhidrat ile kıyaslandığında çok az gibi görünebilir. Emre metabolizmasını beslenme şekli ile yağ yakmaya adapte etmiş ve bu adaptasyon sayesinde uzun süreli spor etkinliklerinde kendisine bir avantaj sağlamıştır. Yeni kas yapmak ve antremanlarda yıkıma uğrayan kaslarının tamiri için yüksekçe protein tüketiyor. Enerjisinin çoğunu beslenmesindeki yağlardan karşılıyor. Emre’nin beslenme şekli balık ağırlıklı olduğundan elzem yağlardan olan omega-3 açısından da zengince. Emre sadece doğal besinlerle beslenerek, herhangi başka bir besin destek ürününe gerek duymuyor.
Emre’nin uygladığı diyet aynı zamanda testesteron seviyesinin de yüksek olmasını sağlıyor. Testesteron hormonu denilince akla sadece erkekler geliyor ancak kadınlarda da az da olsa testesteron mevcut ve her iki cins için spor performansı açısından önemli bir hormon. Doğal ve işelenmemiş gıdalar ve magnezyum açısından zengin gıdalar testesteron seviyelerini de pozitif etkileyen gıdalardır. Bu gıdalar, yani; yeşil sebzeler, fındık, fıstıklar, tohumlar, balık, avokado, muz ve yoğurt Emre’nin beslenme planında bol bol mevcut.
Evet makarna, bulgur ya da pilav yemeden Manş yüzülebilir. Emre 10-18 Temmuz 2016 tarihilerinde Manş denizini 8-10 saat civarında bir zamanlama ile yüzmeyi planlıyor ve bunun için her gün çalışıyor. Antremanlarında beslenmesini hergün hem ne yediğine hem de ne zaman yediğine önem vererek dikkatlice planlıyor.
Emre’ye iyi çalışmalar ve bol şans:)
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.